17 Temmuz 2012 Salı

But-TERRY-fly Effect


Hatırlarsınız, John Terry geçtiğimiz Ekim ayında QPR ve Chelsea arasında oynanan maçta Anton Ferdinand'a ırkçı söylemde bulunduğu iddiasıyla milli takım kaptanlığından alındı, Fabio Capello da bu müdahale yüzünden istifa etti ve yerine Euro 2012 öncesi Roy Hodgson getirildi.

Ne dedin sen!?


Bu süreçte adı milli takımla sıkça anılan Harry Redknapp'ın Tottenham'daki motivasyonu gözle görülür şekilde düştü. Şampiyonluk yarışı ve Şampiyonlar Ligi'ne direk katılma mücadelesi veren takım, sezonu 4. tamamlayabildi ve ancak ön elemeden katılma hakkı elde edebildi. Fakat, Şampiyonlar Ligi'ni İngiltere'de ligi 5. bitiren Chelsea'nin kazanması ve ertesi sene direkt katılma hakkı elde etmesiyle ülke kontenjanına takılan Tottenham Avrupa Ligi'ne kaldı. Takımın yaşadığı düşüşten dolayı başkanla arası açılan Redknapp, sezon sonunda kovuldu.

Rio Ferdinand ise kardeşine "fucking black cunt" yani "lanet olası zenci pislik" dediği için John Terry'ye inceden inceden giydirdi ve aralarındaki anlaşmazlık, gerginlik de ayyuka çıktı. Hatta takım arkadaşı Terry'yi savunan Ashley Cole'u dahi sahtekarlık ile suçlamaktan geri kalmadı.

Mazi kalbimde bir yaradır.
Yeni İngiltere teknik direktörü Hodgson Euro 2012 kadrosunu belirlerken John Terry ve Rio Ferdinand arasındaki gerginliği göz önünde bulundurduğunu da kabul ederek Ferdinanad'ı dışarda bıraktı. Hatta sonradan sakatlanan Gary Cahill'in yerine bile Rio'yu - "yedek kalamayacak kadar iyi" gibi saçma bir savunmayla - almayarak Martin Kelly'yi tercih etti. Takım turnuvayı Terry-Lescott tandemiyle tamamladı. Rio, turnuvaya gitmek yerine tatil yaptı ve maçları evinden izledi.

Aslında düşününce, gitmediğim de iyi oldu ha!
Geçtiğimiz günlerde Terry tüm ırkçılık suçlamalarından, yine takım arkadaşı Ashley Cole'un da tanıklığının yardımı ve suçlamalarda şüphe faktörünün zayıflatıcı etkisiyle aklandı. Davanın kardeşinin aleyhinde denebilecek bir şekilde sonuçlanmasıyla Rio, twitter'dan Cole için "choc ice" yani "dışı çikolata içi buz" şeklinde çevrilebilecek argo bir ifade kullanarak, onu dışı siyah içi beyaz olarak niteledi ve hem ırkçılık davasında Terry'nin savunmasında yer almasına, hem de sahtekar olduğunu ve içi dışı bir olmadığını düşündüğü tutumlarından dem vurdu. Tüm bu yaşananlardan sonra Terry'nin bulunduğu bir İngiltere kadrosuna Rio'nun davet edilme, edilse bile katılma olasılığı yok denebilir.



Sonra dün Capello Rusya milli takımının yeni hocası oldu. Önümüzde 2014 Dünya Kupası var. Grubunda Karadağ, Ukrayna ve Polonya olan İngiltere ile grubunuda  Portekiz bulunan Rusya, gruplarını ikinci bitirip olası bir play-off maçında karşı karşıya gelebilir, ya da 2014 Dünya Kupası'na farklı yollardan katılıp aynı grupta ve /veya ilerleyen aşamalarda karşılaşabilirler. Bu olası maç(lar)ı da Rusya, - bana göre dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri olan - Capello'nun katkısıyla kazanıp İngiltere'yi herhangi bir aşamada safdışı bırakabilir.

İşime karışmayın giderim dedim dedim, inanmadınız. Bak ne oldu şimdi !?
Son bahsettiğim olasılıkları bir kenara koyarak sormak istiyorum; John Terry'nin tüm yaptıklarına rağmen hiçbir kaybı olmazken, bu mallığı yüzünden toplamda kaç insan birşeyler kaybetmiş, kaç insanın hayatında büyük değişiklikler olmuş? Ha olur da yukarıda sözü geçen olasılıklar da gerçekleşirse, oraya bir de 53 milyon İngilizi ve İngiliz olmayıp İngiltere'yi destekleyenleri de ekleyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder