17 Temmuz 2012 Salı

Ciao di nuovo Blucerchiati...

Sampdoria'ya yeniden merhaba diyelim. 2010-11 sezonunun sonunda, Serie A'ya yürek burkan bir şekilde veda eden Sampdoria, Serie B'de geçen 1 yılın ardından geri döndü. Ligi 6. tamamlayarak play-off oynamaya hak kazanan takım yarı finalde, ligi 3. bitiren Sassulo'yu, ardından da 4. Verona'yı geçen 5. Varese'yi finalde alt ederek İtalya'nın en üst ligine - ve bence hakettiği yere - tekrardan kavuştu.

Geçen seneki yazıda, Sampdoria'nın düşüşünün ardından takımdan ayrılması beklenen oyunculardan (Ziegler, Poli, Tissone, Koman, Palombo, Pozzibahsetmiştik. Bu isimler, bu süre zarfında neler yaptılar, transfer durumları ne oldu, bir inceleyelim istedik:

Reto Ziegler: Sözleşmesi biten oyuncu, bonservis bedelsiz Juventus'un yolunu tuttu. Conte'nin takımın başına gelmesinden sonra forma şansı bulamayacağını anlayınca da kiralık olarak Fenerbahçe'mizin yolunu tuttu. Çok iyi olmasa da ortalamanın bayağı üzerinde bir sezon geçirdiği söylenebilir. Ancak, ortaya koyduğu karakter, profesyonelliği ve özellikle de 12 Mayıs'ta yaşanan hüsranın ardından tutamadığı gözyaşlarıyla Fenerbahçelilerin gönlünde güzel bir yer edindi. Hasan Ali'nin gelişi sonrası, geleceği Fenerbahçe'de görünmeyen oyuncunun transferi için kulübü Juventus'un Lazio ile görüştüğü konuşuluyor.

Sen ağlama...
Andrea Poli: Genç orta saha, ağustos ayı sonunda, 2011-12 sezonu için satın alma opsiyonuyla İnter'e kiralandı. Ligde 18 maçta görev alan Poli'nin, "yeni Pirlo" ünvanının hakkını verebildiğini söylemek zor. Zaten, İnter'in opsiyonu kullanmaması da bunun bir göstergesi. Yine de potansiyeli birçok takımın iştahını kabartan oyuncu, şu sıralar Napoli'nin gündeminde.

Moratti Başgan, beni al gözün sevem...
Fernando Tissone: O da sezonu kiralık geçirenlerden. La Liga'yı 8. bitiren Mallorca'ya, görev aldığı 27 maçta ortalamanın üstünde bir katkı sağlayan Tissone, şimdi yeniden Sampdoria'da.

Sampdoria Serie A'ya çıksın da, ben de geri döneyim.
Messi'ymiş, İniesta'ymış, baş etmek mümkün değil arkadaş.
Vladimir Koman: 2011-12 sezonuna Sampdoria'da başlayan Macar oyuncu, Mayıs ayında bitecek sözleşmesini de lehine kullanarak, devre arasında Monaco'nun yolunu tuttu. Fransa ligini ve Fransa'da yaşamayı ne kadar sevdiğini, röportajlarında sık sık dile getiren Koman'ın hisleri, Monaco yönetiminde karşılık bulamamış olacak ki 17 maç oynadığı yarım sezonun ardından Rus ekibi Krasnodar'a gönderildi.

Oh be yırttım.

Angelo Palombo: Kaptan, yarım sezon daha gemisinin başında durdu. Ancak, devre arası transfer döneminin son gününde PSG'ye giden Thiago Motta'nın yerine acil adam arayan İnter'in çağrısına kulak tıkaması mümkün olmadı. Sezonun kalan kısmı için satın alma opsiyonuyla İnter'e geçti ancak görev aldığı 3 maçta da kendini gösteremedi. Önümüzdeki sezon yine gemisinin başında, Serie A'da olacak.

Sen şuraya, sen de oraya... Bir an kendimi yine kaptan gibi hissettim ha.
Nicola Pozzi: Bahsettiğimiz oyuncular içinde Sampdoria'dan ayrılmayan tek isim olan Pozzi, hem bu tutumuyla, hem sezon boyunca kaydettiği 15 golle, hem de play-off maçlarında kaydettiği 4 golle taraftarların gönlünde ayrı bir yer edindi ve takımın da Serie A yolculuğuna önemli katkı sağladı. Şimdilik takımda kalacak gibi görünüyor.

Serie B'de atıyorum da, asıl Serie A'da atsam iyi olacak.
Serie A'ya geri dönen Sampdoria, umarız aynı kötü günleri bir daha yaşamaz ve eski parlak günlerine geri dönebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder