6 Ocak 2011 Perşembe

Mio Fratello È Figlio Unico

İlk yazıda üçüncü sıraya koymuşum ama yazma sırası daha yeni geldi sinemaya. Hayatımdaki yeri futbol kadar eski olmasa da kısa sürede o açığı kendi çapında epey kapattı. Tabi futbolu ve tribünü tahtından indirmesi biraz zor ama emin adımlarla yükselişini sürdürüyor. Neyse uzun lafın kısası, sinemaya da sık sık yer vermeyi düşünüyorum blogda.

İtalyan filmlerinin çok garip bir havası var. Cinema Paradiso olsun, Mediterreano olsun, L'ultimo Baccio olsun izlerken ister istemez "Abi bunlar Türk ya" diyor insan. Karakterler, olaylar, tepkiler falan tamamen bizim hayatımızdan alınmış gibi. Üstüne İtalyan müziklerini de koyunca tadından yenmiyor gerçekten.

Son zamanlarda en çok keyif aldığım filmlerin başında da bu İtalyan filmi geliyor. Türkçe çevirisi, "Abim evin tek çocuğu". 1960'lar İtalya'sında küçük bir çocuğun gözünden izlemeye başladığımız hikayede çocuğun en başta abisi olmak üzere ailesiyle ilişkisi, yavaş yavaş büyümesi, büyüdükçe değişen dünya görüşü insanda dönüp tekrar tekrar izlemek istenen bir tad bırakarak anlatılıyor. Film bittikten sonra bir çok parçasını tekrar tekrar seyrettim diyebilirim.

Daha fazla detay vermek istemiyorum, ama film en güzel sahnesini en sona saklamış diye ilave edeyim. Tüyler diken diken oldu o en son deniz kenarındaki sahnede. Uzun lafın kısası, bu filmi kaçırmayın.



Dipnot: Francesca ismi, zaten güzel bir isim. Madem filme Francesca diye karakter koyuyorsunuz, bari ortalama güzellikte bir kızı oynatın da bizi filmi durdurup durdurup mal gibi ekrana baktırtmayın. Fena oluyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder