29 Ocak 2011 Cumartesi

o diil de #1

Bu da bloğumuzun içerik yapılanmasına uygun, genelde futbol ama aslında herşeye dair kısa notlardan oluşan serimiz. Bunu da ders çalışırken buldum. Evet.

selim döndüğünde bloğu bambaşka bulacaksın. İskender ye. Kestane şekeri getir.

- Gitti, gidiyor, gideyazdı, gitsin, gitmesin derken en nihayetinde Luis Suarez yaklaşık 26 milyon Euro bedelle Kop tribününü coşturmaya gidiyor. Babel de aynı saatlerde Hoffenheim uçağına bindi. selim'in de bahsettiği kadrodan çıkarıldığında takımı etkileyecek adam sayısı 1 artmış oldu. Katkı yapacağı kesin, ama önemli olan o katkının bu sezon bitmeden gelip gelmeyeceği. Benim içimde Torres'le süpersonik bir ikili olacaklarına, Kuyt'un ve Steven Başgan'ın da desteğini alıp King Kenny'yi mutlu edeceklerine dair bir his canlandı ama bakalım, kısmet. (bu yorum kısmetle biter mi lan)

- Ya bu Sevilla nasıl transfer yapıyor biri bana izah etsin. Rakitic'i 1,5 milyona, Medel'i de yaklaşık 5 milyona almak nedir yahu. Aziz Başkan uyuma. 6-7 milyona 2 yüksek potansiyelli oyuncu almak neyin nesidir, nasıl bir başarıdır. Biri bana izah etsin. Adamlar resmen FM oynuyor. Medel 23, Rakitic daha 22 yaşında be. Çüş; helal olsun (karışık duygular içersindeyim ey dost). Rakitic'i İspanyol defansları biraz hırpalar muhtemelen ama bu sayede hızını daha etkili kullanmayı öğrenip, güçlenir de herhalde. Bu transfer Rakitic için de çok hayırlı oldu bence.

- Neden dersen? Schalke sezon başında Rakitic'in gerçek mevkisine At. Madrid'den Jurado'yu almış, Raul'e 2. forvet pozisyonu verince de Rakitic mecburen kendi yarısına daha yakın oynamaya başlamıştı. Bu onun performansını ve takım içindeki memnuniyetini düşürmüş, gelişimine de sekte vurmuştu. Adam daha 22 yahu. O yüzden gitti iyi yaptı.

- Schalke yukarıda bahsettiğim dizilimden dolayı orta sahada bir zaafiyet gösteriyordu. Peki Magath ne yaptı? Şu an yer aldığı müsabakalarda istediği noktada olmayan, herhangi bir seviyedeki (yani en yükseğinden en düşüğüne) bir Avrupa takımının yapması gereken şeyi yaptı. Gidip Anthony Annan'ı aldı. Bir sonraki Dünya Kupası'nın en etkili takımlarından olacağına inandığım Gana'nın muhtemel kaptanına, yeni Appiah'ına, Alex Ferguson'un da ifade ettiği gibi Avrupa'nın en gelecek vaad eden ön liberosuna yatırımını yaptı. Helal olsun adama. Eski, yeni, genç, yaşlı, yerli, yabancı, adamın her hamlesi doğru nerdeyse. Dünyanın en underrated hocası kesinlikle Magath. (Şu underratedın Türkçesi ne olabiler bir deyin bakayım)

- Inter'in forvet hattı geçtiğimiz 10-15 yılda hep kalabalık ve çok kaliteli oyunculardan kurulu olmuştur. Bazı dönemlerde takımın geri kalanı ile hücum oyuncuları arasında kalite uçurumu oluştuğu bile söylenebilir. Ronaldo, Vieri, Zamarano, Recoba, Kral Hakan Şükür forvet grubu bence en iyisiydi. Ama sanırım artık bu kararımı gözden geçirmem grekebilir. Zira Pandev, Milito, Eto'o ekibine şimdi bir de Pazzini eküri oldu. 12 milyon Euro'ya ek olarak Inter altyapısından çıkan en kısır forvet Biabiany'de Cenova şehrine gidiyor. Bir başka genç, Caldirola'da sezon sonunda ona katılacak. Sampdoria'nın forvet hattının akıbetini de daha sonra yazacağım ama Inter'in hücum hattı artık öldürmez, süründürür. O kadar diyeyim. 7 numara da yakışmış Pazzini'ye.

- Mahamadou Diarra Monaco'ya, Lass 6 numaralı formaya, Mesut da 10 numaraya geçiş yapmış. 10 numara olmuş. Yakışır.

- Real'de 23'ü de artık Adebayor terletecek. Bu transferin iki farklı yoldan faydalı olabilieceğini düşünüyorum. Ya Adebayor arkasındaki kaliteli orta saha ve Ronaldo + Mesut/Kaka formasyonlarından biriyle inanılmaz bir uyum yakalayıp kendini bulacak, ya da Benzema gazlanıp O.Lyon günlerine dönecek. Sanki 1.si daha makul gibi ama tabii hiçbiri de olmayabilir. Olursa ekime kadar, olmazsa...

- Dünya basını Barcelona'ya genç bir sol bek kitleme peşinde son bir haftadır. Önce bizim Atilla Turan, şimdi de Yuto Nagatamo diye bir Japon. Haberin gerçekliği tartışılır ama yükselen Japon oyuncular ve Kagawa-san'ın ilk yarı şovu, Barcelona için bile Japon oyuncu söylentileri çıkartacak düzeye gelmiş. Ben bunu anladım. Evet.

- Ulan Busquets, ben seni istemedikçe inadına orada duruyorsun lan. Dünyanın en iyi orta sahasındaki kabızlık gösterisi 2015'e kadar devam. Ulan bir insan sırf altyapıdan geldiği, Katalan olduğu ve yanındakilere ayak uydurabildiği için bu kadar mı ödüllendirilir. Yanarım yanarım, Mascherano Reyiz ile Genç Semih'e yanarım.

- Harry Redknapp, Pienaar da gelince "bana müsaade" diyen Kranjcar'a "dur daha karpuz keseceğidik" demiş. Ulan bir pozisyona bu kadar mı kaliteli oyuncu doldurulur arkadaş. Modric, van der Vaart, Kranjcar ve Pienaar. Adam haklı beyler. Sal gitsin Harry. Ama "o bana lazım" demiş. Artık neresine monte edecekse. Takımın tabii.

- Son olarak yıllardır aşina olduğumz Hollanda doğumlu kardeşimiz Oğuzhan Özyakup'a kulübü Arsenal sözleşme uzatma talebinde bulunmuş. Helal olsun. Bu gurbetçi gençler içinde en akıllı olan ve bunu bariz bir şekilde belli eden kesinlikle Oğuzhan. Arsene Wenger'in iki eliyle yapıştığı, Hollanda'da oynadığı her yaş grubunun kaptanı olan ve bütün otoriteler tarafından gelecekte Portakalların sahadaki lideri olacağı söylenen Oğuzhan'a tekrar helal olsun. Dediğin gibi yap kardeşim, sakın Türk Milli takımını seçme. Seçme ki heba olmayasın. Biz elbet bir şekilde yolumuzu buluruz. Sen keyfine bak. Bize de uzaktan keyifle izleyip, inceden böbürlenmek kalsın senle aynı kanı taşıdığımız için. "Yeni Bergkamp'ın kanı benimkiyle aynı" desek de yeter.

Öperler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder